Bahsedeceğimiz kişi 1971 yılında yaptığı askeri darbe ile uganda yönetimini ele geçirmiş ve 6 yıl boyunca devlet başkanlığı yapmış kanlı diktatör idi amin.
1924 yılında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen idi amin 1946 yılında ingiltere'nin kenya'da ortaya çıkan ayaklanmaları bastırmak için oluşturduğu birliğe katılarak askeri hayatına adım attı. daha sonra ingilizlerinde büyük desteğini alarak uganda'da çeşitli askeri görevlere getirilen amin son olarak obote hükumetinin baş komutanlık görevini yürütmeye başladı. başkomutanlığı süresince adı bir çok yolsuzluğa da karışan amin 1971 yılında obote singapur ziyaretindeyken yaptığı darbe ile uganda yönetimini eline geçirdi.
Yönetimi ele geçirdiği ilk yıllarda renkli kişiliği ve sempatik tavırlarıyla halkın büyük sevgisini kazansada ilerleyen yıllarda ülkede üretimin büyük bir yükünü elinde bulunduran asyalıları sınır dışı etmesi, kendisine karşı baş kaldıranlara karşı tarihin en kanlı katliamlarını yapıp kadın, çocuk yaşlı demeden çeşitli kabilelerin kökünü kurutarak 300.000 kişiyi katletmesi, sağlık sisteminin her geçen gün kötüye gitmesine engel olamaması ve içinde birçok yahudinin bulunduğu filistinli hava korsanlarınca kaçırılan bir yolcu uçağının uganda'ya inmesine izin vermesiyle birlikte başta kendisine büyük destekler veren ingiltere ve israil'in bu desteğinin tepkiye doğru dönmesine yol açtı. kendisine defalarca suikast girişiminde bulunuldu ancak en sonunda ingilizlerin desteği ile gerçekleştirilen tanzanya saldırılarıyla ülkeyi terkederek sudi arabistan'a kaçtı ve bir dönem böylece noktalanmış oldu.
Birazda kişiliğinden bahsetmek gerekirse 4 eşi ve 22 çocuğu olan amin acımasızlığını kendisini aldatan bir eşinin kollarını ve bacaklarını kestirerek göstermiş oda yetmiyor gibi vucudunda ayaklarının olduğu kısma kolları kolların olduğu kısma ayakları diktirterek insanın aklının eremiyeceği inanılmaz işkence yöntemleri ile karısını katletmiştir. verdiği bir kokteylde ''yöresel yemeklerimiz'' diyerek insan eti içeren yemekleri başta ingiliz diplomatlar olmak üzere bir çok uluslararası diplomata yedirdiği söylenir. hakkında yamyamlık söylentileride olan amin'in kendisine ihanet ettiği gerekçesiyle öldürttüğü sağlık bakanını yediği de dolaşan şehir efsaneleri arasındadır. Ayrıca timsahlara karşıda derin bir sevgisi olan amin katlettiği birçok kişiyi gömmek ya da nehre atmak dışında timsahlara yemetmiştir. Bir diğer rivayete göre sahip olduğu aşırı ölüm korkusu ''başkaldıracaklar endişesiyle'' 300.000 kişinin katledilmesinde en önemli etendir. 2003 yılında sudi arabistan'ın cidde kentinde hayatını kaybetmiştir.
Son olarak forest whitaker'in idi amin'i canlandırdığı the last king of scotland filmi bu hikayeyi daha iyi kavramak ve anlamak isteyenler için kaçırılmayacak bir fırsattır. forest whitaker hareketleriyle hatta aksanıyla bile bir ugandalı'yı bu kadar müthiş şekilde canlandırmasının ödülünü 79. oscar töreninde en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanarak göstermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder